Karlı dağlar karanlığın kalktı mı oy oy Kahpe felek ayrılığın vakti mi Karlı dağlar ne olur ne olur Asker ağam gelse yarelerim Ey olur ey olur ey olur Bir bulut kaynıyor Sivas elinden Ucu telli mektup geldi yarimden Karlı dağlar ne olur ne olur Asker ağam gelse yarelerim Ey olur …
Kapıya oturmuş da çorap örüyor gelin Çorabın üstüne de güller deriyor gelin Edalı gelin gelin Sevdalı gelin gelin Öldürdün beni gelin oy oy Gelin hasretine nasıl dayanam gelin Sen uyu da ben uykudan uyanam gelin Edalı gelin gelin Sevdalı gelin gelin Öldürdün beni gelin oy oy
Ne güzel de muradıma ererken Felek beni nazlı yardan ayırdı Ak gül kırmızı gül dererken Felek beni nazlı yardan ayırdı Kızardı kayalar don giydi dağlar Yeşil yaprak ile bezendi bağlar Yar ile sahraya çıktığım çağlar Felek beni nazlı yardan ayırdı Demir kafes idim doldum ıssıldım Kurulu yay idim durdum kasıldım …
İnsan kısım kısım hey hey yer damar damar, Kaşların lamelif yüzlerin kamer gözlerin kamer İnce bel üstüne yar yar olayım kemer Yakışır beline canan sar beni beni Ben isterim nazlı yara kul olam Değme bana yana yana yana kül olam Sen bir bahçıvan ol canım ben de gül olam Yakışır …
Yuva’da bu türkünün genellikle iki kıtası söylenir. Bu iki kıtayı ilk sırada veriyoruz. Aslında ise sözler çok daha uzun. Orijinal şeklini ayrıca alt kısımda yayınlıyoruz. Sofulara vardım hanı kavallar Daha görünmüyor şu soyha Alvar Kınaman komşular bende bir hal var Kör ola gözlerim de zardan ayrıldım Alvar’a vardım da Tohma …
Çeke çeke ben bu dertten ölürüm Seversen Ali’yi değme yarama Ali’nin yoluna serim veririm Seversen Ali’yi değme yarama Ali’nin yarası yar yarasıdır Ona Melhem olmaz dil yarasıdır Ali’yi sevmeyen Hakk’ın nesidir Seversen Ali’yi değme darama Bu yurt senin değil konar göçersin Körpe kuzulardan nasıl geçersin Ali’nin dolusun bir gün içersin …
Kahpe felek sana nettim neyledim Attın gurbet ele parelerimi Akıbeti beni sılamdan ettin Kestin mümkünümü çarelerimi Aman aman dağlar duman Geçti zaman ben varamam Aman aman dağlar duman halim yaman Ben kemlik görmedim hüsnü alâdan Gözlerim mektubun gelsin sıladan Ölürüm kurtulamam ben bu yaradan Dost olan bağlasın yarelerimi Aman aman …
Nesini söyleyim canım efendim Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim Arzuhal etsem de deftere sığmaz Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim Benim bu gidişe aklım ermiyor Fukara halini kimse sormuyor Padişah sikkesi selam vermiyor Kefensiz kalacak ölümüz bizim Seyrani’yim Hak tecelli olacak Sanmayın ki dünya böyle kalacak Kısa çöp uzundan hakkın alacak Akibet …
Sefa geldin bizim ele Efendim sen sefa geldin Bizi koydun ah u zarda Her dertlere deva geldin Aman dostum dosta yara Dost bulunmaz derde çare Her suyun geçidin ara Kul olayım vara vara Kırmızı güller biterken Şeyda bülbüller öterken Bu gönlüm gamda yatarken Hayranım sen deva geldin Aman dostum dosta …
